Kanuni, sefer dönüşü kendisini övgülerle dolu bir kaside ile karşılayan genç Baki’yi saraya alır. Sonra fitneciler yüzünden Kanuni, onu şiirsel bir fermanla Bursa’ya sürer:
“Bâki-yi bed/ Nefy-i ebed Bursa’ya red”
Baki de bu sürgün kararını “Sen de ölümlüsün, bu dünya sana da kalmaz” hatırlatmasını yaptığı şu dizelerle yorumlar:
“Öldünse ey Bâkî!
Değildir mülk-i cihân Süleyman’a bâkî
Buna çark-ı felek derler ne sen bâkî, ne ben bâkî”
Kanuni öldüğünde ise Baki için bütün yaşananlar geride kalmıştır ve artık yapılacak tek şey, merhum Padişah için ağıt yakmaktır. Baki “Kanuni Mersiyesi”nde, Zigetvar Seferinde 71 yaşındayken ölen Padişah’ı Büyük İskender’le mukayese ederek onun her alandaki cömertliğini över: Böyle kasidelerle mersiyeler arasında yaşanmış yılların da öyküsüdür Osmanlı tarihi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder